• Anasayfa
  • Ali Fikri Yavuz
  • Mâide  suresi
  • Mâide  45
  • Ali Fikri Yavuz: Mâide  Suresi 45. Ayet Meali

  • وَكَتَبْنَا
  • عَلَيْهِمْ
  • فِيهَآ
  • أَنَّ
  • ٱلنَّفْسَ
  • بِٱلنَّفْسِ
  • وَٱلْعَيْنَ
  • بِٱلْعَيْنِ
  • وَٱلْأَنفَ
  • بِٱلْأَنفِ
  • وَٱلْأُذُنَ
  • بِٱلْأُذُنِ
  • وَٱلسِّنَّ
  • بِٱلسِّنِّ
  • وَٱلْجُرُوحَ
  • قِصَاصٌ
  • ۚ
  • فَمَن
  • تَصَدَّقَ
  • بِهِۦ
  • فَهُوَ
  • كَفَّارَةٌ
  • لَّهُۥ
  • ۚ
  • وَمَن
  • لَّمْ
  • يَحْكُم
  • بِمَآ
  • أَنزَلَ
  • ٱللَّهُ
  • فَأُو۟لَٰٓئِكَ
  • هُمُ
  • ٱلظَّٰلِمُونَ
  • Ali Fikri Yavuz: Tevrat’da İsraîloğulları üzerine şu farzı da yazdık: Cana can, göze göz, buruna-burun, kulağa-kulak, dişe-diş ve yaralar birbirine karşı kısastır. (Bunlardan bir suçu işleyen aynen karşılığı ile cezalandırılır). Fakat kim de bu hakkını sadaka olarak bağışlarsa, o, kendi günahına keffaret olur. Kim Allah’ın indirdiği hükümlerle hüküm vermezse işte onlar zalimlerdir.