• Anasayfa
  • Ali Fikri Yavuz
  • Mâide  suresi
  • Mâide  107
  • Ali Fikri Yavuz: Mâide  Suresi 107. Ayet Meali

  • فَإِنْ
  • عُثِرَ
  • عَلَىٰٓ
  • أَنَّهُمَا
  • ٱسْتَحَقَّآ
  • إِثْمًا
  • فَـَٔاخَرَانِ
  • يَقُومَانِ
  • مَقَامَهُمَا
  • مِنَ
  • ٱلَّذِينَ
  • ٱسْتَحَقَّ
  • عَلَيْهِمُ
  • ٱلْأَوْلَيَٰنِ
  • فَيُقْسِمَانِ
  • بِٱللَّهِ
  • لَشَهَٰدَتُنَآ
  • أَحَقُّ
  • مِن
  • شَهَٰدَتِهِمَا
  • وَمَا
  • ٱعْتَدَيْنَآ
  • إِنَّآ
  • إِذًا
  • لَّمِنَ
  • ٱلظَّٰلِمِينَ
  • Ali Fikri Yavuz: Eğer gayri müslim iki şahidin yalancılık gibi kötü halleri meydana çıkar da buna hak kazanırlarsa, o zaman mirasçılardan haksızlığa uğramış iki kişi bunların yerine geçer ki, bunlar şahid olmağa daha lâyık kimselerdir. Sonra Allah’a şöyle yemin ederler. “Billâhi, bizim şahidliğimiz, o iki kimsenin şahidliğinden daha doğrudur. Biz hakkı çiğneyip tecavüz etmedik. Tecavüz etsek, şüphesiz ki, zalimlerden oluruz.”