• Anasayfa
  • Kehf  suresi
  • Kehf  44
  • Kehf Suresi 44. Ayet Meali

    هُنَالِكَ ٱلْوَلَٰيَةُ لِلَّهِ ٱلْحَقِّ ۚ هُوَ خَيْرٌ ثَوَابًا وَخَيْرٌ عُقْبًا
    Hunâlikel velâyetu lillâhil hakk(hakkı), huve hayrun sevâben ve hayrun ukbâ(ukben).
    İşte bu durumda velayet (himaye ve koruyuculuk) yalnızca hak olan Allah’a mahsustur. O’nun mükâfatı da daha hayırlıdır, vereceği sonuç da daha hayırlıdır.
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: İşte bu durumda velayet (himaye ve koruyuculuk) yalnızca hak olan Allah’a mahsustur. O’nun mükâfatı da daha hayırlıdır, vereceği sonuç da daha hayırlıdır.
  • Diyanet Vakfı: İşte burada yardım ve dostluk, Hak olan Allah´a mahsustur. Mükâfatı en iyi olan O, en güzel âkıbeti veren yine O´dur.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İşte burada hakimiyet gerçekten Allah´ındır. O sevapça da daha hayırlıdır, sonuçça da daha hayırlıdır.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: İşte burada yardım, yalnız hak olan Allah´a aittir. O´nun verdiği mükâfat da daha hayırlıdır, netice de daha hayırlıdır.
  • Ali Fikri Yavuz: İşte bu halde, yardım ve hâkimiyyet, hak olan Allah’a mahsustur. O, mükâfatça da hayırlıdır, âkıbetçe de hayırlıdır.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İşte burada velâyet elhak, Allahındır, o sevabca da hayır, ukbaca da hayırdır
  • Fizilal-il Kuran: İşte orada koruyuculuk ve egemenlik, varlığı «gerçek» olan Allah´ın tekelindedir. En yararlı ödül ve en hayırlı akıbet yalnız O´nun katındadır.
  • Hasan Basri Çantay: İşte bu makamda (ve bu halde) nusret ve haakimiyyet, hak olan Allahındır. O, sevabca da hayırlı, aakıbetce de hayırlıdır.
  • İbni Kesir: İşte burada velayet, yalnız hak olan Allah´ındır. Mükafatlandırma bakımından da hayırlı olan, neticelendirme bakımından da hayırlı olan O´dur.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Böyle bir vaziyette velâyet, ancak hak olan Allah´a mahsustur. O sevapca en hayırlıdır ve akibetce de en hayırlıdır.
  • Tefhim-ul Kuran: İşte burda (bu durumda) velayet (yardımcılık, dostluk) hak olan Allah´a aittir. O, sevap bakımından hayırlı, sonuç bakımından hayırlıdır.