• Anasayfa
  • Nisâ  suresi
  • Nisâ  50
  • Nisâ Suresi 50. Ayet Meali

    ٱنظُرْ كَيْفَ يَفْتَرُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلْكَذِبَ ۖ وَكَفَىٰ بِهِۦٓ إِثْمًا مُّبِينًا
    Unzur keyfe yefterûne alâllâhil kezib(kezibe) ve kefâ bihî ismen mubînâ(mubînen).
    Bak, Allah’a karşı nasıl yalan uyduruyorlar. Apaçık bir günah olarak bu yeter.
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Bak, Allah’a karşı nasıl yalan uyduruyorlar. Apaçık bir günah olarak bu yeter.
  • Diyanet Vakfı: Bak, nasıl da Allah üzerine yalan uyduruyorlar; apaçık bir günah olarak bu (onlara) yeter!
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bak, Allah´a karşı nasıl yalan uyduruyorlar! Bu apaçık bir günah olarak yeter!
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Bak nasıl da Allah´a yalan uyduruyorlar. Apaçık bir günah olarak bu yeter.
  • Ali Fikri Yavuz: Bak! Allah’a karşı nasıl yalan uyduruyorlar! Bu yanlış inançları, açık bir günah olarak (onlara) yeter.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bak Allaha karşı nasıl yalan uyduruyorlar, açık günah da bu yeter
  • Fizilal-il Kuran: Baksana Allah´a karşı nasıl yalan uyduruyorlar? Bu tek başına yeterli bir apaçık günahtır.
  • Hasan Basri Çantay: Bak, Allaha karşı nasıl olmadık yalan düzüyorlar? Bu, apaçık bir günâh olmak bakımından, (onlara) yeter.
  • İbni Kesir: Bir bak; Allah´a karşı nasıl yalan uyduruyorlar? Apaçık bir günah olarak bu, yeter.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Bak Allah Teâlâ´ya karşı nasıl yalan uyduruyorlar. Bu açık bir günah olmak için kâfidir.
  • Tefhim-ul Kuran: Allah´a karşı nasıl yalan düzüp uyduruyorlar, bir bak. Bu, apaçık bir günah olarak yeter.