• Anasayfa
  • Tâhâ  suresi
  • Tâhâ  96
  • Tâhâ Suresi 96. Ayet Meali

    قَالَ بَصُرْتُ بِمَا لَمْ يَبْصُرُوا۟ بِهِۦ فَقَبَضْتُ قَبْضَةً مِّنْ أَثَرِ ٱلرَّسُولِ فَنَبَذْتُهَا وَكَذَٰلِكَ سَوَّلَتْ لِى نَفْسِى
    Kâle basurtu bi mâ lem yabsurû bihî fe kabadtu kabdaten min eserir resûli fe nebeztuhâ ve kezâlike sevvelet lî nefsî.
    Sâmirî, şöyle dedi: “Ben onların görmediği şeyi gördüm. Elçinin izinden bir avuç avuçladım da onu attım. Böyle yapmayı bana nefsim güzel gösterdi.”
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Sâmirî, şöyle dedi: “Ben onların görmediği şeyi gördüm. Elçinin izinden bir avuç avuçladım da onu attım. Böyle yapmayı bana nefsim güzel gösterdi.”
  • Diyanet Vakfı: O da: Ben, onların görmediklerini gördüm. Zira, o elçinin izinden bir avuç (toprak) alıp onu (erimiş mücevheratın içine) attım. Bunu böyle nefsim bana hoş gösterdi, dedi.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Samiri: «Ben onların görmediklerini gördüm de Resülün izinden bir avuç toprak avuçlayıp attım, nefsim bana böyle hoş gösterdi.» dedi.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Sâmirî: «Onların görmedikleri bir şey gördüm: (Sana gelen) ilâhî elçinin (Cebrail´in) izinden bir avuç (toprak) aldım ve onu (erimiş mücevheratın içine) attım. Bunu, bana böylece nefsim hoş gösterdi» dedi.
  • Ali Fikri Yavuz: Sâmirî şöyle dedi: “- Ben İsrail oğullarının görmedikleri Cibrîl’i gördüm de, O Rasûlün izinden bir avuç toprak aldım ve onu (erimiş mücevheratın içine) attım. Böylece bunu, bana, nefsim hoş gösterdi.”
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): ben dedi, onların görmediklerini gördüm de Resulün izinden bir avuç avuçladım da onu attım, ve bana nefsim böyle hoş gösterdi
  • Fizilal-il Kuran: Samiri dedi ki; «Ben onların görmediklerini gördüm. Bana gelen ilahi elçinin ayak izlerinden avucumu doldurarak onu erimiş altın külçesinin bulunduğu potaya attım. Böyle yapmamın iyi olacağı içime doğdu.»
  • Hasan Basri Çantay: O da (şöyle) dedi: — «Ben onların görmediklerini gördüm. Binâen´aleyh o peygamberin izinden bir avuç (toprak) alıb onu (erimiş hulliyyâtın içine) atdım. Bunu bana nefsim hoş gösterdi böyle».
  • İbni Kesir: O da: Onların görmedikleri bir şey gördüm ve o elçinin bastığı yerden bir avuç avuçladım. Ve bunu ziynet eşyasının eritildiği potaya attım. Nefsim bana bunu hoş gösterdi, dedi.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: (Sâmirî de) Dedi ki: «Onların görmediklerini ben gördüm. Artık Resûlün izinden bir avuç (toprak) aldım da onu attım ve nefsim bana öylece hoş göstermiş oldu.»
  • Tefhim-ul Kuran: Dedi ki: «Ben onların görmediklerini gördüm, böylece elçinin izinden bir avuç alıp onu atıverdim; böylelikle bana bunu nefsim hoşa giden (bir şey) gösterdi.»