• Anasayfa
  • Ali Fikri Yavuz
  • Yûsuf  suresi
  • Yûsuf  31
  • Ali Fikri Yavuz: Yûsuf  Suresi 31. Ayet Meali

  • فَلَمَّا
  • سَمِعَتْ
  • بِمَكْرِهِنَّ
  • أَرْسَلَتْ
  • إِلَيْهِنَّ
  • وَأَعْتَدَتْ
  • لَهُنَّ
  • مُتَّكَـًٔا
  • وَءَاتَتْ
  • كُلَّ
  • وَٰحِدَةٍ
  • مِّنْهُنَّ
  • سِكِّينًا
  • وَقَالَتِ
  • ٱخْرُجْ
  • عَلَيْهِنَّ
  • ۖ
  • فَلَمَّا
  • رَأَيْنَهُۥٓ
  • أَكْبَرْنَهُۥ
  • وَقَطَّعْنَ
  • أَيْدِيَهُنَّ
  • وَقُلْنَ
  • حَٰشَ
  • لِلَّهِ
  • مَا
  • هَٰذَا
  • بَشَرًا
  • إِنْ
  • هَٰذَآ
  • إِلَّا
  • مَلَكٌ
  • كَرِيمٌ
  • Ali Fikri Yavuz: Hanım, şehirdeki kadınların kendisini ayıpladıklarını ve dedikodu yaptıklarını işitince, onlara dâvetçi gönderdi. Onlar için dayalı-döşeli bir sofra hazırladı ve her birine bir bıçak verdi. Sonra Yûsuf’a: “- Çık karşılarına” dedi. Kadınlar onu görünce, kendisini çok büyüttüler ve şaşkınlıklarından ellerini kestiler. Allah’ı tenzih ederiz, bu bir insan değildir. Bu, ancak kerîm bir melektir, dediler.